Türkiye’nin en önemli gerçeklerinden biri, bir deprem ülkesi olmasıdır. 2025 yılına geldiğimizde de bu durum hiç değişmedi. Çünkü ülkemiz, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri olan Alp–Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer alıyor. Başka bir deyişle, yaşadığımız coğrafya baştan sona fay hatlarıyla çevrili.
Türkiye’de Deprem Riski Neden Bu Kadar Yüksek?
Türkiye’nin neredeyse tamamı deprem tehlikesi altında. Ülkemizde üç ana fay hattı bulunuyor: Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu’daki graben sistemi. Bu hatlar üzerinde yüzyıllardır büyük depremler meydana geliyor.
AFAD’ın güncel verilerine göre Türkiye’nin yaklaşık %92’si deprem bölgesi içerisinde. Dahası, nüfusun %95’i bu riskli alanlarda yaşıyor. Yani 80 milyonun üzerinde insan, her gün deprem ihtimaliyle yaşıyor.
2025’te Meydana Gelen Büyük Depremler
2025 yılı, deprem gerçeğini yeniden gözler önüne seren sarsıntılarla geçti.
- 23 Nisan 2025 – Marmara Denizi / İstanbul Depremi
6,2 büyüklüğünde bir deprem, Marmara Ereğlisi açıklarında meydana geldi. Çok sayıda bina hasar gördü, yüzlerce insan yaralandı. Artçılar günlerce sürdü. Bu deprem, yıllardır konuşulan “Marmara Depremi” riskini bir kez daha gündeme getirdi. - 10 Ağustos 2025 – Balıkesir / Sındırgı Depremi
6,1 büyüklüğündeki deprem, Ege Bölgesi’ni salladı. Bir kişi hayatını kaybetti, 50’den fazla kişi yaralandı. Yaklaşık 1.200’den fazla artçı deprem kaydedildi. Birçok bina kullanılamaz hale geldi.
Sadece bu iki büyük deprem bile riskin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Üstelik AFAD ve Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre 2025’in ilk yarısında Türkiye’de 18 binden fazla deprem meydana geldi. Bunların üçü 6 büyüklüğünün üzerinde, onlarcası 5 büyüklüğü civarında kaydedildi.
Deprem Gerçeğiyle Nasıl Yaşanır?
Depremi engellememiz mümkün değil. Ama hazırlıklı olmak elimizde. Bunun için yapılması gerekenler aslında çok basit:
- Yaşadığımız evin deprem yönetmeliğine uygun olup olmadığını kontrol etmek.
- Evde ve iş yerinde deprem çantası bulundurmak.
- Aile içinde bir acil durum planı yapmak.
- Panik yerine doğru davranışları öğrenmek: Deprem anında “Çök – Kapan – Tutun” kuralını uygulamak.
Sonuç
Türkiye 2025 yılında da bir deprem ülkesi olmayı sürdürüyor. Coğrafi konumumuz bu gerçeği değiştirmiyor. Ama biz bireyler olarak bilinçlenir, önlem alır ve hazırlıklı olursak, depremin zararlarını en aza indirebiliriz.
