Türkiye, tektonik hareketliliğin yoğun olduğu bir coğrafyada yer alıyor ve bu gerçek, ülkenin her yerinde farklı seviyelerde deprem riskinin bulunduğu anlamına geliyor. Ne yazık ki, bu riskin en acımasız yüzü, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 11 ilimizi derinden sarsan büyük felakette ortaya çıktı. Bu olay, şehrin jeolojik konumunu ve depremle olan ilişkisini bir kez daha gündeme getirdi. Peki, Kahramanmaraş’ın deprem riski nedir ve şehir bu büyük sınavdan sonra nasıl bir gelecek inşa ediyor?
Kahramanmaraş, jeolojik açıdan oldukça aktif bir bölgenin tam kalbinde yer alıyor. Şehir, doğrudan Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunuyor. Bu fay hattı, Türkiye’nin en uzun ve en aktif fay hatlarından biri olarak biliniyor. Dolayısıyla, Kahramanmaraş’ın en yüksek riskli deprem bölgelerinden biri olduğunu söylemek gerekiyor. Şehrin bu fay hattı üzerindeki konumu, sadece kendi içindeki sarsıntı riskini değil, aynı zamanda çevresindeki illeri de etkileyen büyük depremlere kaynaklık etme potansiyelini de gösteriyor.
Yeniden Yapılaşma ve Güvenli Gelecek
6 Şubat depremleri, Kahramanmaraş’taki yapı stoğunun ne yazık ki bu büyüklükteki bir afete karşı ne kadar yetersiz olduğunu acı bir şekilde gösterdi. Şehrin eski ve yeni binaları, bu şiddetli sarsıntılara karşı koyamadı. Ancak bu büyük yıkım, aynı zamanda yeni bir başlangıç için bir fırsat sundu. Şu anda şehirde hızla devam eden yeniden yapılaşma çalışmaları, Kahramanmaraş’ın geleceğini şekillendiriyor.
Yeni inşa edilen konutlar ve işyerleri, en güncel deprem yönetmeliklerine uygun olarak, en sağlam zeminler üzerine, modern ve ileri mühendislik teknikleri kullanılarak inşa ediliyor. Bu süreçte amaç, sadece yıkılanı yerine koymak değil, aynı zamanda şehri depreme karşı daha dirençli, güvenli ve modern bir hale getirmek. Kahramanmaraş, bu travmatik deneyimden sonra, adeta küllerinden yeniden doğarak, gelecek nesiller için daha güvenli bir yaşam alanı oluşturma gayretinde.
Kahramanmaraş Halkı İçin Yeni Bir Farkındalık
Yaşanan felaket, Kahramanmaraş halkı için deprem bilincini en üst seviyeye taşıdı. Artık deprem, sadece konuşulan bir risk değil, bizzat tecrübe edilen bir gerçek haline geldi. Bu durum, bireysel hazırlıkların ve toplumsal farkındalığın ne kadar kritik olduğunu gösterdi.
Şimdi Kahramanmaraş’ta yaşayan herkesin, sadece yeni ve güvenli binalara güvenmekle kalmayıp, aynı zamanda bireysel önlemleri de alması gerekiyor. Her evde bir deprem çantası bulundurmak, aile içinde bir acil durum planı yapmak ve deprem anında nasıl davranılması gerektiğini bilmek, artık hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Unutulmamalıdır ki, deprem öldürmez, dayanıksız yapılar ve bilinçsizlik öldürür. Kahramanmaraş, bu acı dersi alarak, depremle yaşamayı öğrenen ve geleceğini bu bilinçle inşa eden bir şehir olarak yoluna devam ediyor.