Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan illerinden biri olan Giresun, doğal güzellikleri, fındık bahçeleri ve yeşil doğasıyla bilinen bir şehirdir. Ancak coğrafi konumu nedeniyle, “Giresun deprem bölgesi mi?” sorusu da sıklıkla merak edilen bir konudur. Bu sorunun cevabı, diğer birçok ilimiz gibi, şehrin yer aldığı fay hatları ve jeolojik yapıyla yakından ilişkilidir.
Giresun Deprem Bölgesi mi?
Bu sorunun cevabını vermek için Türkiye Deprem Tehlike Haritası’na bakmak gerekir. Haritaya göre, Giresun, büyük oranda dördüncü ve beşinci derece deprem bölgesi olarak sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırma, Giresun’un deprem riskinin, Doğu Anadolu veya Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alan illere göre daha düşük olduğunu gösterir. Ancak bu, riskin tamamen olmadığı anlamına gelmez.
Giresun’un Jeolojik Yapısı ve Fay Hatları
Giresun, doğrudan büyük ve aktif bir fay hattının üzerinde bulunmamaktadır. Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) Giresun’un güneyinden, Kelkit Vadisi’ne yakın bir mesafeden geçer. Giresun’un depremselliğini etkileyen ana faktör bu fay hattıdır. Ancak KAF’ın ana kolu, Giresun’a yeterince uzakta olduğu için, şehir üzerindeki etkisi diğer illere göre daha azdır.
Bununla birlikte, uzmanlar Giresun il sınırları içinde yer alan küçük ölçekli, ikincil fay hatlarının varlığından bahsederler. Bu faylar, genellikle düşük ve orta büyüklükte depremlere neden olabilir. Bu nedenle Giresun’da zaman zaman hafif sarsıntılar hissedilebilir. Bu sarsıntılar, bölgenin tamamen hareketsiz olmadığını gösterir.
Deprem Riskinin Giresun’a Etkileri
Giresun’un nispeten daha az riskli bir bölgede yer alması, şehirdeki yapılaşmanın ve kentsel planlamanın bu gerçeğe uygun şekilde yapılması gerektiğini gösterir.
- Yapı Denetimi: Giresun’da da, deprem yönetmeliğine uygun binaların inşası ve eski binaların güçlendirilmesi, can güvenliği açısından büyük önem taşır. Zemin etüdü ve sağlam yapılaşma prensipleri, olası bir sarsıntıda oluşabilecek zararı en aza indirecektir.
- Deprem Bilinci: Düşük riskli bir bölgede yaşamak, deprem bilincinin önemsiz olduğu anlamına gelmez. Deprem anında ve sonrasında nasıl davranılacağını bilmek, acil durum planı yapmak ve acil durum çantası hazırlamak, her bireyin temel sorumluluğudur.
- Deniz Kıyısı ve Heyelan Riski: Giresun’un sahil şeridi ve engebeli arazi yapısı, olası bir depremde heyelan veya toprak kayması riskini artırabilir. Bu nedenle, yapılaşma alanlarının seçimi ve planlaması yapılırken bu riskler de göz önünde bulundurulmalıdır.
Sonuç
Giresun, yüksek dereceli bir deprem bölgesi olmamasına rağmen, deprem tehlikesinin tamamen dışında değildir. Kuzey Anadolu Fay Hattı’na olan yakınlığı ve içindeki ikincil faylar nedeniyle, Giresun’da da deprem riski bulunmaktadır. Bu riskle başa çıkmanın en iyi yolu, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde alınacak önlemlerdir. Yapısal dayanıklılığın artırılması ve toplumun deprem bilincinin yükseltilmesi, Giresun’u daha güvenli bir şehir haline getirecektir. Unutmayın, deprem bir doğa olayıdır ve hazırlıklı olmak, en büyük güvencemizdir.
Sizce de her ilin kendi risk haritasına göre özel önlemler alması gerekmez mi?
